Gittikçe Düşüyorum

Ellerini parmaklarımı arasından ayırırken, kan yavaşça çekiliyor vücudumdan. Parmak uçlarımdan yukarıya doğru çıkan soğukluğu hissediyorum. Donuyorum. Yanımdaki İki kişi ellerini yelpaze yapmış sallarken, garsonlar terlemiş boyunlarındaki kravatları sağa sola çekiştirirken ve art arda açılırken camlar, ben donuyorum.  Yalnızlığın tesirinin bu kadar çabuk olmasını istemezdim. Gariptir ki bilmediğim bir yerde değil orası ama insan bir kere çıkınca oradan, bir kere tanıyınca çoğul olmayı, yalnızlığa dönmek çarpıyor insanı. Dalından kopmaya hazırlanan bir yaprak misali sandalyenin ucuna iliştirdiği bedenine ve hızla salladığı ayağına bakıyorum. Varmak istediği yere çoktan gitmiş olan ruhuna yetişmek istiyor. Hoşça kal deyip kalkacak birazdan ve ben hiç hoş olmayan bir şekilde kalacağım. Kalmanın hoşçası nasıl olur ki? Duymak istemiyorum. Sandalyemi hızla geriye itip ayağa kalkıyorum. Sandalyenin demir ayaklarının mermerde çıkardığı tiz seste kayboluyor ağır kelimelerim.  Harekete geçen bedenim durmasın diye attığım büyük adımlar elinin omzuma değmesiyle küçülüyor. Göz bebeklerinde denk gelince kendime, kırık duygularla dolu kalbim, daha ölmedim,der gibi atıyor. Ah kalbim, uzun bir yol var önümüzde, yorma kendini. Mavi bir fular uzatıyor, “bunu unuttun,” diyerek. Kalbimde sağlam kalan birkaç duygu da kırılıyor. Kalbim başıboş sallanıyor şimdi. Kelimelerimi kırık bir tebessümle dökülüyor.

“Sende kalsın.” 

“Sen çok seversin ama bunu.”

“Yalnızca sevmek yetseydi keşke.” 

Diğer tüm kelimelerim o keşkeye çarpıp yaralanıyor.Gözbebeklerinden ayrılıyorum. İçimde yaralı kelimeler ile kırık duygularımın üzerinde yürüyerek yaklaşıyorum kapıya.Görevli yüzünde hoş bir gülümseyişle açıyor bana kapıyı. “Yine bekleriz,” diyor. Eşiğin üzerinde durup son bir kez bakıyorum ona.  Öyle bir an ki, umudun bile bir umuda ihtiyacı var. Önüm yalnızlık arkam alışkanlık. Bana çevrilen gözleri birer nokta olup düşüyorlar önüme. Dalgalar kayalara çarpıyor. Kuşlar bağıra bağıra uçarken gökyüzünde, güneş bulutların arkasına saklanıyor. Evren bir aşkı daha uğurluyor. Dışarıya çıkıyorum. Düşüyorum. Rüzgar, kulaklarımda hüzünlü bir melodi gibi dolaşıyor. Yukarıda asılı kalmış cılız bir el duruyor. Boşluğa ilk adımı attığım anda belirdi orada hatta parmakları değdi saçlarıma ama tutamadı, tutunamadım. Düşüyorum. Kalmaktan çok daha iyidir diye geçiriyorum içimden.  Gözlerimi kapatıyorum. Kirpiklerimde biriken yaş taneleri savruluyorlar. Gidenin arkasından dökülen su gibi yolluyorum onları. Beni artık sevmiyor diye suçlayamam onu biliyorum. Eğer kalsaydı, kalbinde olamadığımın yanında fazlalık olmaktan başka bir şey olamayacağımı da biliyorum. Fakat bilmek gidişinin yükünü hafifletmiyor. İçimdeki çocuk omuzlarını kaldırarak gitmesin diye ağlıyor. Tıpkı yıllar önce tırmandığı ağacığın tepesinde ağladığı gibi. Pencerelere çekilmiş kalın perdelere baktıkça ağlıyor, ağladıkça sinirlenip elime topladığım taşları o pencerelere atıyordum. O zaman ki acının aynısı var yine kalbimde fakat bu sefer tırmanacağım bir ağacım yok ve taşların hepsi yüreğime oturmuş durumda.Onların ağırlığıyla hızlanıyor düşüşüm. Bir o anıya, bir bu mutsuzluğa çarpıyorum. Rüzgar devam ediyor melodisine. İçten içe eşlik ettiğimi fark edince gülümsüyorum. Düşerken gülebiliyorum. Bu gülüş, son dakikada açılan kanatlar gibi biraz olsun azaltır belki düşüşümün etkisini. Gözlerimi sakince kapatıyorum. Onun gözleri tam karşımda duruyor. Rüzgarın sesi kısılıyor, kısılıyor, kısılıyor. Sonun içine değiyor parmaklarım. Sonsuzluk, sakince kımıldıyor parmaklarımın altında. Gözlerimi açtığımda onu görüyorum. Köşeyi dönüyor adımları. Sırt çantasının kenarına bağladığı mavi fular ile gidiyor. O gittikçe ben düşüyorum. Saçlarım çarşaf gibi seriliyor sonsuzluğun üzerine. Kollarımı iki yana açıp onun akıntısına bırakıyorum kendimi. Sonsuzluk içine alırken beni, gökyüzünden mavi bir fular düşüyor.

Çağla Özkan

Gittikçe Düşüyorum” için bir yanıt

  1. mmuratgungor 11 Ağustos 2020 / 19:18

    Bir ayrılık ve hissedilen duygular ziyadesi ile gerçek, samimi ve güzel bir anlatım. yüreğinize sağlık…

    Beğen

Yorum bırakın